• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Hayata Gülümseyin, ki O da Size Gülümsesin!

Uzman Psikolog Halil Şenelmiş

Saat
Takvim
Kaygı İle Tanışmak

Kaygı  Nedir?

   
Tehlike veya tehdit olarak algılanan durumlarda ortaya çıkan; duygusal, davranışsal ve fiziksel değişiklikler ve tepkilerin yer aldığı, otomatik, sağlıklı ve doğal bir yanıt mekanizmasıdır. Bir anlamda kaygı organizmamızın savaşma-kaçma tepkisidir.

   Kişi tehlike veya tehdit yaratan durum ya da nesneden başka bir şeye odaklanamadığında savaşmak ya da kaçmak imkansızlaşır. Bu durumda kaygı aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur.

-Psikolojik belirtiler: endişe, tasa, dikkat ve motivasyonda bozulma, konsantrasyon bozulması, heyecan, huzursuzluk, sinirlilik, kötü bir haber alacağı beklentisi, irkilme, çıldıracakmış hissi, yabancılaşma-gerçek dışılık hissi, kişinin kendine  ya da bedenine yabancılaşması.

-Bedensel belirtiler: çarpıntı, titreme, terleme, nefes almakta güçlük, boğulacakmış hissi, ağız kuruluğu, göğüste sıkışma hissi, kulak çınlaması, yüz kızarması, elde terleme, baş dönmesi, huzursuzluk, gevşeyememe, uyku problemleri, vücutta gerginlikler ve çeşitli ağrılar.

 Kaygı  Ne Zaman Sorun Olur?

   Hayatımızı sürdürebilmemiz ve bize sıkıntı yaratan durumlarla baş edebilmemiz için kaygı gerekli bir tepkidir. Ancak her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi kaygının da fazlası zararlıdır. Çünkü şiddeti ya da yoğunluğu kontrol edilemeyen kaygı daha uzun süre kişiyi meşgul eder ve günlük yaşantıyı olumsuz etkileyerek, işlevselliğin bozulmasına neden olur. Bu durumda kaygı artık kişi için sorun yaratmaya başlar ve kaygı bozukluklarının oluşmasına yol açar.

 

Kaygı Bozukluğunun Nedenleri

   Kaygı bozukluklarının oluşmasına birçok neden yol açabilir; genetik yatkınlık, soy geçmişi, yetişme tarzı, inanç ve düşünme biçimi, kendi ifade ve ortaya koyma becerisindeki yetersizlik, sosyal yaşantılar vb. gibi.


Genellenmiş (Yaygın) Kaygı Bozukluğu

   Yaygın kaygı bozukluğu, sosyal ya da mesleki işlevlerde önemli bozulmaya ya da kişide  belirgin strese neden olan, çeşitli somatik belirtilerin eşlik ettiği aşırı ve yaygın endişe halidir.

 

- Kişi birçok olay ya da durum hakkında (işte ya da okulda başarı gibi) aşırı kaygılanıyorsa, her şey için evhamlanıyorsa (en az 6 ay süreyle)

- Kaygıyı kontrol etmek istese de bunu başaramıyorsa

- Bütün bunlara bir de aşağıdaki maddelerden en az üçü eşlik ediyorsa:

  • Huzursuzluk, aşırı heyecan duyma ya da endişe
  • Çabucak yorulma
  • Düşünceleri yoğunlaştırmada zorluk ya da zihnin durmuş gibi olması
  • Sinirlilik, aşırı hassaslık
  • Kas gerginliği
  • Uyku bozukluğu (Uykuya dalmakta ya da sürdürmekte güçlük çekme)

genellenmiş (yaygın) kaygı  bozukluğundan söz edilebilir.

 

Panik Atak:

   Ani bunaltı, kısa süreli korku atakları ve atakların geçmeyip, tekrarlayacağı endişesi, sıkıntısı, korkusu yaşama halidir. 


Panik atak belirtileri:

Ortada fiziksel bir sağlık sorunu yokken,

-Çarpıntı, kalbini yerinden çıkacakmış gibi hissetme

-Bir anda kan ter içinde kalma

-Titreme ya da sarsılma

-Nefes alamama ya da boğuluyormuş gibi olma

-Soluğun kesilmesi

-Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi

-Bulantı ya da karın ağrısı

-Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma

-Sanki ölüyormuş gibi hissetme ve bundan dehşetli şekilde korkma

-Benliğinden ayrılmış ya da gerçek değilmiş gibi hissetme( sanki uzay boşluğunun tam ortasındaymış ve düşüyormuş gibi)

-Kontrolü kaybedeceğinden ya da çıldıracağından korkma

-Uyuşma ya da karıncalanma duyguları

-Üşüme, ürperme ve ateş basma duyguları

Panik atak nöbeti sırasında görülen belirtilerdir.

 

Fobik bozukluklar:  

   Fobik bozukluk, bireyin belirli bir durum, nesne ya da işlev karşısında hissettiği mantıksız, dirençli, yoğun ve şiddetli korkunun hakim olduğu kaygı durumudur. Korku ve kaçınma davranışı bu kaygının iki bileşenidir. Yeryüzünde ne kadar nesne veya durum varsa o kadar fobi bulunur.

Sosyal fobi:

   Toplum önünde, herhangi bir sosyal ortamda bir eylemi gerçekleştirmek istediğinde ya da sosyal etkileşime girdiğinde bakışları üzerinde hissetme, eleştirilme, küçük duruma düşmekten korkma halinin yaşanmasıdır. Bu korkuyu yaşamamak için sosyal ortamlardan kaçınılır. Bu kaçınma da bireyin sosyal, mesleki ya da aile yaşantısını olumsuz etkiler. Genellikle 13-18 yaşlarında ortaya çıkar.

İki çeşittir:

Yaygın sosyal fobi: Çekingenlikle beraberdir. Hemen her durumda geçerlidir.

Özgül sosyal fobi: Yalnızca belirli bazı durumlarda söz konusudur (Başkalarının yanında yemek yemek, imza atmak v.b. gibi).

Sosyal Fobinin genelde yaşandığı durumlar;

-Topluluk  önünde  konuşmak.
- Bir işle uğraşırken seyredilmek.
- Başkalarının   önünde yemek yemek-içmek.
- Otorite konumundaki kişilerle temas etmek.
- Misafir kabul etmek
- Başkaları ile tartışmak
- Toplulukta telefonla konuşmak.
- Tanımadığı kişilerin gözlerinin içine bakmak,
- İlgi odağı olmak.
- Başkalarının önünde yazı yazmak.

   Hayatı yönetmek ve biçimlendirmek için gerekli olan kaygı durumunuzu istendik düzeyde tutamıyor ve başedemiyorsanız,
   Siz kaygınızı değil kaygınız sizi yönetiyorsa lütfen bir uzmana başvurup destek ve tedavi alınız.
   

                                                                                        Halil Şenelmiş

                                                                                        Uzman Psikolog

  
1963 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam12
Toplam Ziyaret46126
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479