• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Hayata Gülümseyin, ki O da Size Gülümsesin!

Uzman Psikolog Halil Şenelmiş

Saat
Takvim
ÖFKEyi Tanımak ve Yönetmek

      Kişi; engellendiğini düşündüğünde, beklentisi olan bir durumda hayal kırıklığına uğradığında, kişisel alanına müdahale edilip, taciz edildiğinde,  saldırıya maruz kaldığında, haksızlığa uğradığında ya da uğradığını düşündüğünde, fiziksel incinmeler ve yaralanmalar söz konusu olduğunda, olumsuz duygu ve düşünceler üretir.

      Bu durumlar kendisine yönelik olarak olumsuz inançlar geliştirmesine zemin hazırlamakta ya da var olan inançların tetiklenmesine yol açmaktadır; ‘acizim’, ‘yetersizim’, ‘beceriksizim’, ‘zayıfım’, ‘güçsüzüm’, ‘kendimi anlatamıyorum’, ‘kimse beni anlamıyor’, ‘sevilmiyorum’, ‘saygı duyulmuyorum’, ‘değer verilmiyorum’, ‘önemsenmiyorum’ v.b. Bu algı ve inançlar neticesinde de kişide oluşan ve ortaya çıkan duygu çoğu zaman ÖFKE’dir.

       Öfke evrensel, doğal ve sağlıklı bir duygudur.

      Kişinin tehdit durumlarına hazırlıklı olmasını ve kendini korumasını sağlar. Bu tetikte olma hali yeni öğrenmelere açık ve alıcı olmasını da olanaklı kılar. Yani kontrol edilebilir ve sınırlandırılabilir olduğu sürece sağlıklı ve yararlı bir duygudur.

       Kontrol edilemediği zaman, (öncelikle) birey ve çevresi için rahatsız edici ve zarar verici bir hal alır. Kişinin kendisine ve karşısındaki kişi ya da kişilere yönelik olarak olumsuz duygu ve düşünceler üretmesine, neticede öfkelenmesine ve öfkenin dışavurumu olarak saldırgan tutum ve davranışlara yol açar.

 

      Öfkeyi  sağlıklı ve yararlı hale dönüştürebilmemiz için öncelikle öfke duygumuzu inkar etmemek gerekmektedir. Çünkü inkar etmediğimiz bir şeyi kabul etmek, bize onun eksiğini  tamamlayabilmemizi ve yanlışını doğruya çevirebilmemizi sağlar. Böylece öfkeyi bastırmamak bize öfkemizi tanımamızı ve onu yönetebilmemizi olanaklı hale getirir.

 

      Öfke hissettiğimizde bedenimiz, dikkat ettiğimizde fark edebileceğimiz çeşitli sinyaller verir.

       Olumsuz ve rahatsız edici olarak algıladığımız işitsel ya da görsel mesajlar öfkemizi tetikleyen uyaran duyguları (alınganlık, kızgınlık, üzüntü, engellenmişlik v.b.) ve sonucunda olumsuz inançları harekete geçirir. Bu stres düzeyinin ve gerginliğin artmasına yol açar. Enerjiyi artıran adrenalin salgısı artar. Nefes alıp verme sıklaşır. Bu durum kalp atışının hızlanmasına, kan basıncının artmasına neden olur. Vücut ve zihin “savaş ya da kaç” tepkisi için hazırdır.

      Artık doğrudan ve gözlemlenebilen davranışlarla;

      tokat veya tekme atma, vurma, yüksek sesle konuşma, küfür etme ya       da tehdit etme, aşırı eleştirel olma, hata arama, tartışmacı ve saldırgan       bir tavır içinde olma, isim takma, suçlama, alay etme, dedikodu yapma,       şüphecilik, önyargı ile yaklaşma, öfke nöbetleri geçirme gibi,

      Ya da dolaylı gözlemlenebilen tutumlar;

      başkalarından uzak durma ve onlarla işbirliğini reddetme, sessizlik,       unutkanlık, psikosomatik hastalıklar, depresyon ve suçluluk duyguları,       kazaya yatkınlık, işbirliğine karşı direnç, bağımlılık davranışları, aşırı       alttan alma, çekingen davranma, ağlama, şiddete ve suça yönelik       fanteziler içinde bulunma, yoğun bir rahatsızlık ve stres altında olma       duygusu, mutsuzluk ve gerginlik, güceniklik ve ruhsal acı çekme       duygularının varlığı gibi ortaya çıkar.

 

      Öfke anında bedenimizin verdiği sinyalleri, doğrudan ya da dolaylı davranış ve tutumları gözlemleyip algılayarak, düşünce ve duygularınızı değiştirmek için bir ipucu haline getirebilir.. Oluşan gerginliği azaltmak için gevşeme yöntem ve egzersizleri kullanarak rahatlayabilinir. Öfkenin yarattığı fiziksel uyarılmanın ortaya çıkardığı enerjiyi üretici ve yaratıcı bir hale dönüştürelebilir.

 

      Öfke kabul edildiğinde, öfkeyi tetikleyen unsur/ları tespit edip onunla yüzleşebilir, bu duruma maruz kalmamak için kaçınma yöntemi geliştirilebilir. Ayrıca önceden karşılaşabilecek durum tahmin edilerek önlem alınabilir. Öfke yaratan duruma farklı bakış açılarıyla bakarak, düşünme ve değerlendirme yöntemleri kullanılabilir. Kendinize ‘sakin ol’, ‘derin derin nefes al-ver’, ‘öfkenin seni yönetmesine izin verme’ gibi olumlu telkinlerle öfkenizi kontrol edelerek, önceden olmuş olumlu bir durum düşünerek baş etme teknikleri geliştirmek mümkündür.

 

      Karşımızdaki kişiyi dinleme becerimizi kullanarak ve geliştirerek daha iyi anlayabiliriz. Oluşan yanlış anlaşılmaları, ortadan kaldırmak ve kendimizi ifade edebilmek için  ‘Ben Dili’ kullanarak iletişim kanallarımızı açık tutabiliriz. Böylelikle çatışmalar ortadan kalkarken,  eleştiri yapabilme ve alabilme becerimizi de geliştirebiliriz.

 

      Unutmayın,

 

      Öfke;

      Bir problem çözme aracı,

      Bir öç alma ve intikam alma şekli,

      Başkalarını suçlama biçimi,

      Şiddet göstermek ya da suç işlemek için bir neden,

      Başkalarını kontrol etme yolu,

      Bir haklı olma yolu değildir.

 

      Sonuç olarak öfkenizi tanımak, kabul etmek onu bastırmadan yönetebilmenizi sağlar. Düşünce ve duygularınızı tanıyarak, öfke oluşturan kaynakları ve tetikleyicileri belirleyerek önceden tedbir almanızı, kendinizi en doğru şekilde ifade edebilmenizi, davranışlarınızı ve sonuçlarını gözden geçirerek değiştirmenizine vesile olacaktır.

 

 

 

Halil Şenelmiş

Uzman Psikolog

 

 

  
1912 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam28
Toplam Ziyaret46142
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479